Suruç’ta meydana gelen patlama sonucu ölen 35 genç için;  “Ne işleri varmış oralarda? Terörist kılıklılar…” diyen var. Bu olaydan üç ay sonra Ankara Garındaki Barış ve Demokrasi Mitinginde patlatılan bomba ile 103 insanımızın ölümüne; “Ne olacaktı hepsi vatan haini, iyi olmuş” diyen var, Ankara’da doğalgaz sızıntısı sonucu hayatlarını kaybeden yedi gencimizin ardından ; “Affedersiniz, belden yukarıları çıplakmış” diyen “sözde” yetkili var, İstanbul’da yılbaşı günü yaşanan katliamda yaşamını yitiren 39 insanımız için; “Noeli kutluyorlarmış, içki içiyorlarmış, iyi olmuş, ohhh” diyen var.

Sokak ortasında eski karısını onaltı yerinden bıçaklayan adam için; “Kim bilir kadın ne yaptı da delirtti adamı” diyen var, ayağı kesilip işkence gören kedi yavrusuna bu insanlık dışı davranışları yapanları kınayanları “insanlar ölüyor, Filistin, Yemen” diyerek farklı boyutlara çeken var, köpekleri canlı canlı çöp arabasına atan bir belediye protesto edildiğinde; “”gusül abdestini bilmeyenler bizlere hayvan sevgisini öğretemez” pankartını 9 yaşındaki kız çocuğuna tutturan var, sosyal medyadaki profil fotoğrafında Osmanlı tuğrası olan “seri köz getir kardeşim” tarzı olup da; “onbeşbin lira veriyoruz zaten, bir ay askerlik nereden çıktı” diyen genç var, beden eğitimi dersinde eşofman giyen kız öğrencileri aşağılayıp, bunu “zina” sayan öğretmen bozuntusu var.

Şşeker fabrikalarının kapatılmasına razı olan fabrika çalışanı var, “garıynan oy kullanacaaaam, beraber girmemize kim garışır” diyen “milli irade” sahibi var, depremde hayatını kaybeden yüzlerce yurttaşımızın donanmadaki balo yüzünden olduğuna inanan var, bir delinin sözde vaaz verirken ağlamasının ardından “efendimizi saflarda gördüm” demesine inanıp salya sümük ağlayan onbinler var, Çanakkale savaşlarını gökten inen yüz yeşil sarıklının kazandığına inanan var, “bu terliği giyen rüyasında peygamber efendimizi görür” diyene inanıp 130 liraya terlik alan var.

Lozan antlaşmasının yüz yıl süreceğine inanıp, gizli maddeleri olduğunu söyleyen var, yaz sıcağında sokak hayvanları su içebilsin diye konulan kapları tekmeleyip; “ her yer kedi köpek doluyor” diyen kadın var, şort giydi diye tekmelenen, etek giydi diye tacize uğrayan kadına; “ o da öyle giyinmeseymiş, erkeğin de bir nefsi var” diyen hemcinsi var, ormanları yok edip, ağaçlar olmadığından sular tutulmayıp sel olduğunda bunu kadere bağlayan var, “Afşin operasyonunda elli küsür şehidimiz var, ama inşaat işlerini biz yapacağız” diyen varlığın lafına sevinen var, “milletin orasına koyacağını” söyleyen işadamının vergi borcunun silinip de, kendisi borcundan dolayı dükkanını kapatıp olayı anlayamayan var, komşu Yunanistan’da çıkan yangında çocuklar dahil ellialtı insan ölmüşken; “uçakla benzin dökelim” diyen var, çocuklar gürültü yapıyor diye çocuk parkını kurşunlayan var, “yoğun bakımda kadın ve erkek hastalar ayrı ayrı yatırılmalı” diyen tıp profesörü var.

 Eski bir imamın “hoca efendi” olduğuna inanıp ardından koşan yüzbinler var, 18 yaşından küçük kız çocuklarının evlendirilmesine; “küçüğün rızası” gözüyle bakanlar var, 30 vatandaşımızın hayatını yitirdiği Zonguldak’taki maden faciasında ölenlerin; “güzel öldüğüne” ve “bu işin madencilerin fıtratında olduğuna” inanan var, trilyon borç bırakan belediye başkanının diktiği heykellerle övünen var, pek sevilen ve sahip çıkılan bazı vakıflara ait olayların; “bir defalık bir şey” olduğunu düşünen var, turistik alanlardaki orman yangınlarıyla, daha sonra orada kurulan oteller arasındaki bağlantıyı algılayamayan var, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 26. Genelkurmay başkanının örgüt lideri olduğuna inanıp, sonra ”haaa… değilmiş” diyen var, Soma’da ölen 301 vatandaşımızın acısını anlayamayıp, atılan “ o tekmeyi” haklı bulan var, “iki ayyaş” lafını unutan var, var da var,ama olsun….

Ünlü şair ve oyun yazarı Bertol Brecht bir şiirinde şöyle der;

Eskiden düşünürdüm; ileride çok ileride

Çökünce oturduğum evler

Bindiğim gemiler çürüyünce

Anarlar benim de adımı

Başka adlarla birlikte

Çünkü ben faydalıyı övdüm

Adi buluyorlardı yaşadığım günlerde

Zulme karşı çıktım çünkü

Ya da başka bir şeyden ötürü

Çünkü ben insanlardan yanayım

Saygı duydum, onlara bıraktım her şeyi

Evet, tabii ki aynı gemideyiz, batarsak beraber batacağız, biz biriz, bütünüz.  Tüm güçlüklere toplumca karşı koyacağız ve savaşacağız. Yalnız isteğimiz şudur ki; hava güneşliyken de, deniz dalgasızken de, esen rüzgarlarla yelkenler şişerken de aynı gemide olmak dileğiyle…