Çay getir sevgilim
Sabri ÖzdemirÇAY GETİR SEVGİLİM
Sevgilim; Ben bu kenti, deniz kokan küçük kasabalar gibi sevmek istedim. Seni hep özledim. Seni severken protest şarkılar dinledim. Savaşları, dolanıp duranları, kaypak yaşayanları, kapitalistleri, evrensizleri ve yalancıları sevmedim. Seni sevdim sevgilim. Değişmedim; değişen bir bedendim, şiirle dengelendim.
Sevgilim; bazı insanlar bıkmadan kendi korkularını üretirler, deneyimledim.
Sevgilim, sen başkasın… Ben kıvrımlarının gölgesindeyim.
Sevgilim, ben ritimlere söz eklerim, güzel gözlerin fotoğrafını çekerim. Şair miyim neyim? En eski panayırları ve kimsenin bilmediği kasabaları bilirim. Radyo dalgalarını severim. Duman’dan başlarım dinlemeye, seninle bitiririm.
Sevgilim, okuduğum kitapları ve izlediğim filmleri çok seviyorum bu aralar. Bir filme girmeden önce çay içtiğim soba başı sinemasını, kış buluşmalarını, Julia’yı örneğin ve örneğin Sandra’yı çok özlüyorum…
Sevgilim, çay içmeyi çok seviyorum. Çay içerken süzgeç kullanmayı reddediyorum. Çayın demi hayatın ayarını yansıtıyor. Çaya limon sıkanları boş veriyorum.
Sevgilim, geniş zaman şarkıları dinliyorum… Ünlü harfleri sana benzetiyorum… Yabancı bir kentin sesini bildiğim insanlarıyla sabahlıyorum. Bir tabak çorba içiyorum…sanki dünyayı içiyorum…
Sevgilim, bir film çekeceğim…Bunun için biraz kahve yap… Beni biraz daha sev…Herkesin duyacağı bir kahkaha at.
Sevgilim, aşk dünyayı sömürenlere ve taklitçilere yakışmaz… Onları takma!
Sevgilim, beni çok sev.. . Gözlerini kapat…Sonra tekrar aç. Bak, geceden yoksul çocuklar kayacak…Onlara ışıklı oyunlar anlat.
Sevgilim, sen bir kahve içersin… Biraz fal çözersin. Ben bir kahve içerim. Biraz Mariah, biraz Santana dinlerim… Aşktan anladığım biraz müziktir benim.
Sevgilim, Bana kahve getirin, yazacağım demiş şair… Sen bana çay getir… Küresel çirkinleştiricilerden sakın. Yürüyüşüne, onlara karşıt çok açık bir sevda takın…
Sevgilim, çay getir. Sanırım yağmura kaçacağım…Yağmurda ıslanıp ihtimal…
İhtimal g/sözlerin diye tutturacağım…