Yaşayan fikirler
Özcan YetginKendi kendini yöneten bir toplum yerine,
bir başkasının yönettiği bir toplum olduk.
Kendi içimize konuşuyor, kendi kendimize önerilerde bulunuyoruz.
Ne zaman bir sohbet ortamı bulsak,
bizleri yönetenleri yerden yere vurup, bir sürü model üretiyoruz.
Zeki olduğumuz kadar cesaretli değiliz.
Konuşuyoruz, havada bir cümle kapanı var, konuştuklarımız oraya takılı kalıyorlar.
Bizler sohbeti bitirdiğimiz zaman oradan kendilerini atıp intihar ediyorlar.
Ağzımızda, dilimizde, kulağımızda bir sürü ölü fikir oluşuyor.
Ülke durumu belli, çok bariz bir kriz var.
Dolar, mutluluk gibi aldı başını gidiyor.
Kriz günden güne daha çekilmez bir hal alıyor.
Geçen yazılarımda üretim adına konuşmak istediğimi söylemiştim.
Nasıl üreten bir toplum ve devlet olabiliriz?
Öncelikle satılan ve kapanan fabrikaları göz önünde bulundurursak,
yenilerini açtığımızda tekrar kapatma modüleri oluşacak.
Sebep gerektir ki vergileri indirme ve ciddi bir oranda faizsiz indirim yöntemi ile,
üreten vatandaşa vergi affı gerekir.
Her birey kendince topluma hem maddi,
hem manevi ( kültürel faaliyetler )fabrikalar açabilecek
ve yeni istihdamlar sağlayabilecek. Çünkü devlet, kendisi fabrika, işletme açtığı zaman,
bunları özelleşme gerekliliği ve çabası ile en yakın zamanda iş kaybı
ve devletin zarar etmesine sebep oluyor.
Cümle kapanına asılı kalıp intihar eden önerilerimizi birbirimizle daha çok paylaşıp,
öncelikle fikirlerin ölmesini önleyip sonrasında,
daha bilinçli bir toplum oluşması ile birlikte yükselen bir Türkiye için,
hep birlikte çaba ve gayret gösterebiliriz.
Vatandaşı zengin olan bir ülke zengin bir ülkedir.
Kendimiz için, toplum için,
daha güzel bir Türkiye için,
konuşmaya ve yaşamaya var mısınız?