D  E  K  O  V  İ  L
MEHMET ŞİMŞEK

Düpe(Düzce) özensizlik!

Geçen ay çok sevgili Atilla Gösterişli'nin nazik davetiyle İstanbul'dan Düzce'ye gelip, Oksijen TV'ye konuk oldum. Atilla Bey, "Düzce İstanbul medyasından nasıl görünüyor?" şeklindeki sorusuna cevap vermeye çalıştım. Gerek vakit darlığı gerekse heyecanımdan olsa gerek, merkez medyada yer alan Düzce haberlerinin çoğunlukla araştırma zahmetine katlanılmadan, özensizce yansıtıldığını belirtmeyi atlamışım. Bereket versin ki kültürel hayatımızı sarıp sarmalayan MAVİ diye bir dergimiz var bizim.
Orada atladıklarımı burada yazabilirim şimdi.
Sırayla gidelim.  
Uzun zamandır kesip sakladığım, biriktirdiğim, linkini kopyaladığım merkez medyada çıkmış Düzce haberlerinden bir demet sunmak istiyorum.
Ulusal gazetelerin internet sitelerinde 'hit almak uğruna' gelişigüzel yapılan foto galerilerden başlayayım. 81 ilimizin isminin nereden geldiği derme çatma sunulurken sıra Düzcemize geldiğinde hayal kırıklığına uğrarsınız.
Bir gazetenin yaptığı diğerlerinin deyim yerindeyse balıklama atladığı bir foto galeride Düzce ile ilgili yazılanı alıntılıyorum:
"Adının nereden geldiği konusunda herhangi bir kayda rastlanmamıştır..."

İNTERNET EDİTÖRÜNÜN E(T)TİĞİ!

Çok zaman almayacak bir google taraması yapılsa iş hallolacak. Ancak söz konusu haberi hazırlayan editörümüz o zahmete katlanamıyor. (O kadar acelesi var ki; 'herhangi' kelimesini bile doğru dürüst yazamıyor) O editörü diğer gazetenin editörleri de 'kes yapıştır' yoluna giderek takip edince de ortaya böyle bir garabet örneği çıkıyor.

YAYINLANAN ŞU FOTOĞRAFA BAKIN

Aynı haberde Düzce'nin payına düşen vahamet bununla da sınırlı değil.
Yüzlerce Düzce fotoğrafına ulaşmak mümkün iken editör arkadaşın bu uğraşa pek vakti yok anlaşılan.
Bilen varsa beri gelsin:
Sahi fotoğraftaki akarsunun nesi Düzce'yi temsil ediyor? 
Bu fotoğrafın herhangi dere kenarından bir farkı var mı?
(İlgili haberin linki: https://www.sabah.com.tr/galeri/yasam/sehirlerin_isimleri_nereden_gelmistir/27)

DÜZCE DEDİKLERİ BİR KARA YOLU MUDUR?

İş bununla da kalsa iyi...
Gazetelerin internet sitelerinin çok sevdiği bir foto galeri alanı daha var: İllerin nüfus artışı.
Nüfus artışları meraklı okurlarda hemen karşılığını buluyor.  
Şimdi okuyacağımız haber bununla ilgili. CNNTürk sitesindeki haber 17 Temmuz 2005 yılına ait.
Başlık şu:
Hangi ilin nüfusu ne kadar arttı, hangi ilin nüfusu ne kadar azaldı?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'ndan alınan veriler hızla foto galeriye çevrilerek haberleştiriliyor.
Gözümüz Düzce'yi arıyor.
Foto galerinin 81. karesine geldiğimizde gördüğümüz fotoğraf tam bir fiyasko!
Bu kez de E-5 karayolunda gelişigüzel çekilmiş bir fotoğraf Düzce diye sunuluyor okura...
(İlgili haberin linki: https://www.cnnturk.com/turkiye/hangi-ilin-nufusu-ne-kadar-artti-hangi-ilin-nufusu-azaldi?page=81)

MEMLEKETTE DENİZ VARDI DA...

Düzce'yle ilgili bir diğer haberimiz yine CNNTÜRK sitesinden...
2 Şubat 2018 tarihinde yapılmış haber "İşte il il Türkiye'nin 2017 nüfusu ve illerin nüfus artışları" başlığını taşıyor.
Hızlıca Düzce maddesine geliyoruz.
Fakat o da ne?
Düzce yerine Akçakoca fotoğrafını görüyoruz.
Elbette ilçemiz olmaktan gurur duyduğumuz Akçakoca göz bebeğimiz ama Düzce'yi bilmeyen bir okur için bu tablo yanıltıcı değil mi?
Bu haberde de küçük bir araştırma zahmetine girmeden yapılan kolaycılığın yeni bir örneği var karşımızda...
(İlgili haberin linki: https://www.cnnturk.com/ekonomi/turkiye/iste-il-il-turkiyenin-2017-nufusu?page=28)

ŞEHRİN GÖZYAŞLARI...

Gazetelerin internet siteleri böyle de yazılı baskıları farklı mı?
Evet diyemiyorum.
Milliyet muhabiri Aslı Kayabal, 10 Mayıs 2000 tarihinde piyanist Tuluyhan Uğurlu'nun Düzce depremi münasebetiyle  çıkardığı "Şehrin Gözyaşları-Düzce'nin Kısa Tarihi"  başlıklı albümüyle ilgili olarak sanatçıyla bir röportaj yapmıştı.  Kayabal söz konusu söyleşisinde çok önemli bir maddi hataya imza atıyor.  
Düzce depremini kastederek şöyle soruyor Kayabal:
"- Depremin ardından hemen Adapazarı'na gittiniz. İlk anda neler etkiledi sizi?"
Muhabir arkadaşımızın yaptığı hata bir yana böyle bir yanlışın sayfa düzeltmeninin dikkatinden kaçmış olması; dahası yayınlanması affedilir gibi değil...
Bu vahim yanlış Düzce'yi ikinci kez gözyaşına boğdu desek yeridir...

RESMİ BİLEN VARSA BERİ GELSİN

Uğurlu'nun albümünden söz etmişken yine müzikle devam edelim. Ulus Müzik tarafından TRT arşivlerinden derlenen "Türkülerle Türkiye" adlı çalışması 81 CD'den oluşuyor.   DÜZCE CD'sini elime alıp da göz attığınızda bir başka  tuhaflık göze çarpıyor. CD kapağında resmedilen manzaranın DÜZCE ile uzaktan yakından alakası bulunmuyor... Unutmadan belirteyim ki albümde bir başka talihsizlik daha var; CD'de 'Düzce türküleri' diye sunulan türkülerin hiçbiri Düzce'ye ait değil. Hepsi çeşitli bölgelerden derlenmiş.

BU PULDAKİ TASVİR'İN NESİ DÜZCE?

Özel sektörün medya ve yayın dünyasında bu işler yaşanırken gözümüzü kamuda yapılan işlere çevirdiğimizde manzara pek parlak değil!
PTT'nin 2009 yılında bastığı "Düzce" pulu hiç şüphesiz ilimizi tanıtması açısından güzel bir hizmet. Ancak pulda tasvir edilen Düzce manzarasına bakıldığında şaşırmamak mümkün değil. Etrafı kel tepelerle çevrili; aralara birkaç ağaç sıkıştırılmış ve üslupsuz beton yığınlarının hakim olduğu Düzce şehir manzarası, gerçeği yansıtmaktan çok uzak olduğunu söylemek haksızlık değil. Kendimi bildim bileli Düzce ile ilgili her türlü titreşime duyarlı olan birisi olarak puldaki manzaranın hangi açıdan, neye göre ve nasıl bir cepheden ilham alınarak çizildiğini merak ediyorum.

SAHİ BEN DE NELER YAZIYORUM

Yazıyı tamamlayıp da son bir kontrol yaptığımda yine o bilinen mesele aklıma geliyor.
Adeta dantel zerafetiyle işlenmiş tarihi Düzce Saat Kulesi ve Zincirlikuyu çeşmesine sahip çıkamamış bir Düzce'den bahsediyoruz.
Kendi değerlerine sahip çıkamamış bir kente, tabiri hoş görün lütfen, ‘el’ ne kadar özen gösterir diye sormadan edemiyorum...