Sokakçı
Bircan Mirzabir İstanbul kartı olsun cebimde
umut tenime vapurlar yanaşsın
yanım boş olsun, sen de gelirsin diye
akşama dem vurmuşsa güzelliği, uykusu gelir ya bu şehrin
süzülürüm gölgelere, göremezler
saklarım çıplak çaresizliklerimin
mide boşluğunda yaşanan
asit istilasını
mavi hayallerim akar kağıttan gemilerimle
martılarla dalaşır, serçelerle ağlaşırım
bir sanatçı yakalar karemi, teneke çatımın altında
çeker hüzünlü kirli bakışlarımı
şiiri olurum tükenmez bir kalemin
geri dönüşüm kutusunda geceleyin
yarını yarınlardan dilenip, açarım safran gibi
boyarım evreni kendim
ama hala kıskanırlar beni, benim yeryüzümden
Beklerim
Çekip gideli dalgaların
Rengi solgun
Ne ahlar aldınız boğarken içimdeki çocuğun.
Gün çökse dizlerineuyansam yeni güne
Hala beni özler yakamozlar
Sandalım olsan benim, yoldaşım
Aşk tutulur düz çizerim yerküreyi
Ne şehirler aklıma gelir ne de kaldırımlar
Bir kasımpatı bir hanımeli yeter bana mehtaplı gecelerde
Ufku gözlerine çizerim mavi kalemimle
Öksüz bırakılmış martılara yakamoz atarım
Hala beklerim içimdeki çocuğu,bana gökkuşağı alacak