Ne yazık ki bunların hepsi oldu
Atilla Gösterişli2018 yılını geride bıraktık. 2019 yılına girerken (!) , yeni umutlara yönelik, yeni sayfalar açıyoruz. Tabii ki, benim de yeni yıldan beklentilerim var, umutlarım var… Bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum:
Umarım; 2019 yılında, kendi öz değerlerimizden fabrikalarımız satılmaz. Yoksullukla mücadele kapsamında tanzim satış tezgahkonduları açılmaz, millet ucuz sebze ve meyve almak için kuyruklara girmez.
Umarım; ülkede işsizlik sorunu kalmaz, nifak çevrelerinin iddia ettiği gibi işsizliğin boyutu 4.5 milyon gibi rakamlara ulaşmaz. Üniversite mezunlarımız iş bulabilir, yıldızlı diplomalı mühendislerimiz, temizlikçi, sözleşmeli işçi kuyruklarına girmez.
Umarım; kriz var diye, 'borçlarımı ödeyemiyorum' diye vatandaşlar canlarına kıymazlar. Hele hele kendi canlarından öte, eşinin, çoluk-çocuğunun kanına girmez. Bir ailenin en büyük kardeşinin 'Eskiden babam çalışıp, 10 kişiye bakardı… Şimdi 10 kişi çalışıp bir babamıza bakamıyoruz' feryadı gazete sayfalarında kalır.
Umarım, 22 bin 500 lira maaş alan Milletvekillerinin geçinemediği… Ne var ki, 2 bin 20 lira ücret alan işçilerin tasarruf bile yapabileceğinin en yetkili ağızlar tarafından açıklandığı günler geride kalır. Yine, ekonomimizden sorumlu bir Bakanımız çıkıp da 'asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok, gayet güzel geçinilir, ekmeğin fiyatı belli, zeytinin fiyatı belli, asgari ücret büyük paradır” sözünü etmez.
Umarım; bu ülkenin vatandaşları, en insancıl yanları, birlik ve dayanışma, kardeşlik, yardımlaşma duyguları için de 'Otizmli' çocukların yanlarında olurlar… Onlara 'yuh' çekmezler. Hiç ummuyoruz ama, edep yoksunu bir siyasetçi çıkıp da 'Bana oy verin Otizmli çocukları bu çevreden göndereyim' diye seçim propagandası yapmaz.
Umarım; bu ülkede gencecik kızlarımız sırf giyim ve yaşam tarzlarından ötürü 'örtüsüz kadın perdesiz eve benzer, perdesiz ev de ya satılıktır, ya kiralık' zihniyetine hedef haline getirilmez. Hele ki bir Üniversite hocamızın, kanser hastalığı sonucu hayatını kaybeden bir kızımız için "Kızımız, dinlerin teselli gücünden faydalansaydı, hastalığı düşman gibi görmezdi" gibi sözler sarfetmesine ihtimal bile vermeyiz.
Umarım, yine sırf oy alabilmek uğrunu bir siyasetçi çıkıp da kendi vatandaşlarını 'pontusculuk', 'topal Osman' benzetmeleri yapmaz; devletin kırmızı bültenle aradığı terör suçlusunu siyasi propaganda yaptırmak için devlet kanalına çıkarmaz…
Umarım; sırf siyasetten diye, 'hırsız bizim hırsızımız, biz yanında yer alırız' tavırları hala hüküm sürmez. Ve dünden devam eden, Rabbimin izniyle, bu Cumhur İttifakı'yla pazara kadar değil mezara kadar gideceğiz inşallah. Bu düşmanları da bu memlekette yok edene kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadele verip Rabbimin izniyle bunların içte ve dışta anasını belleyeceğiz' denilmez.
….
Ne yazık ki, tüm bunların hepsi oldu!
…
Umarım, 2020'de siz 'gören' gözlerle 'bakarsınız'